17 Ağustos 1999 yılında meydana mevrut depremin yıl dönümünde mütekellim Zelzele Araştırmacısı Ahmet Alan, doğu bölgesine ilgi çekti. Içtimai medyada ‘Zelzele ve Araştırma Merkezi’ adlı sayfada 200 binden fazla kişinin yakından izleme ettiği Alan, Marmara Depremi’nin yıl dönümünde sanılanın bilakis doğuya özen çekerek uyarıda bulundu.
1999 Marmara Depremi’nin 23. senesinde değerlendirmede kâin Yer Sarsıntısı Araştırmacısı Ahmet Saha, “Seçme şişman depremin sene dönümünde yine ülkemizin hareket gerçeğini konuşuyoruz ve özeleştiri mahiyetinde temas etmek icabında bu gerçeği haddinden fazla acele unutuyoruz. Buna güvenerek akıllara esasen Marmara Depremi hangi ant sorusu geliyor. Engelsiz temas etmek icabında bildirme doğrusunu elbette kim bilen Yaradan’dır. Fakat bence aşkın uzak değil. Rastgele verdiğim demeçte, Şimal Anadolu Kırık Zonu üstünde alarm zilleri arakçı iki yasakçı var ki, bunlardan biri Bingöl ve çevresi, diğeri ise Marmara Denizi ve ayrıca Marmara Cenup şeridi. Kuzey Küçük Asya Fay Zonu’nun 1939’birlikte yaşanan Erzincan depremiyle başlayan, iri yer sarsıntısı çoğaltma hadisesi 1942, 1943, 1944, 1957, 1967 ve en son 1999 depremiyle akıbet buldu. Herkesin anlayacağı dilde konuşmak gerekirse, gözümüzün önüne aynı çöğüncek getirirsek, bunun tıpkı ucunda Bingöl Bölgesi ve diğerinde ise Marmara Bölgesi kaldı. Bence önceki maşrık, ardından birlikte Marmara bu süreci yaşayabilir” dedi.
Bu sene mefret depremleri yaşayabiliriz
Ahmet Saha, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat 1999 depreminden bu yana çatışma 23 senesine geçmesine rağmen, konkre kendisine çokça de tedarik alınmadı. Hem bire bir depremzede hem bile bu işe kısaca dokuz senesini vermiş tıpkısı deprem araştırmacı olarak soyut manada şurası diyebilirim kim, ülkemizin batısı üstelik doğusu üstelik bu yıl hissedilir ve belki birlikte hasar verici depremler yaşayabilir. Fakat elimizdeki değişici ve anomalileri akilane şekilde yorumlarsak, depremlerden evvel insanları bilgilendirdik ve esasen bu depremler öncesi bilgilendirebiliriz. Detaylı lafın kısası depremleri isteyerek değil, depremlere karşı tedbir alarak ve şuurlu yerine ayakta kalabiliriz” dedi. – BALIKESİR
