CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Üstün Öztrak, İstanbul Büyükşehir Uray (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu üzerine Anadolu 7. Esas Ceza Mahkemesince sunulan mahkumiyet kararına ilgili, “Sunulan mahkumiyet kararı, hukuki değildir, vicdani değildir, ahlaki değildir. Bu, tamamen politik bir karardır. Dokunanın elini yakar.” dedi.

Öztrak, öğür genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilgilendiren değerlendirmelerde bulundu. Öztrak, Diyarbakır’da çevik bukağılık polislerini haiz servis aracının geçişi sırasında planlı terör saldırısını kınadıklarını anlatım etti.

Türkiye’nin kullanılmamış aynı seçme sürecine girdiğini anımsatan Öztrak, “Terör, çirkin yüzünü İstiklal Caddesi’ndeki saldırının arkası sıra bire bir nöbet daha gösterdi. Terörü benzeri nöbet henüz fıldır lanetliyoruz. Saldırıda yaralanan polislerimize ivedili şifalar diliyoruz. Gine Irak’ın kuzeyinde teröre karşı süren operasyonda Piyade Komando Er Üsteğmen Tunahan Zor martir oldu. Şehidimize Allah’tan yağmur, üzüntülü yakınlarına ve milletimize çıdam diliyoruz.” diyerek konuştu.

Türkiye’nin yumruk ve donuk bir dönemden geçtiğini öne süren Öztrak, “Türkiye, bir tane kişinin yönetiminde, ana doğruluk ve özgürlüklerin garanti altında olduğu, kral değil kuralla yönetilen demokratik benzeri devletten, temas çevrim az buçuk elan uzaklaşıyor. Adalet, ahbaplık, adalet seçkin çağ ayaklar altına alınıyor.” dedi.

CHP İstanbul Mebus Enis Berberoğlu’nun ve CHP Parti Meclisi Üyesi Aziz Erdem’in aldığı mahpushane cezalarını hatırlatan Öztrak, “Partimiz, bu hükümsüzlük ve hukuksuzluklar karşısında tek yılmadı. Genel başkanımız, ‘türe, ülfet, türe’ diyerek, Ankara’dan İstanbul’a yürüdü. Acun demokratlık tarihine geçti. Bu kararların bizi yıldırmayacağını, milletimizin iradesine, hakkına hukukuna, yılmadan cemaat çıkacağımızı temas zaman gösterdi. Göstermeye birlikte devam edecek.” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu üzerine sunulan 2 yıl 7 ay 15 günlük mahkumiyet kararının, “millet iradesine müteveccih siyasal tıpkı mühendislik girişimi” olduğunu ileri süren Öztrak, şöyle devam etti:

“Şimdi bu davayı açan müddeiumumi, hakimin verdiği cezayı az bulmuş. Kararı istinaf mahkemesine koymak için gerekçeli kararı ivedilikle dilek etmiş. Bire Bir birlikte, ‘ben izne çıkıyorum, kararı başsavcılığa gönderin’ demiş. Hayırdır? Bu neyin telaşı, bu neyin acelesi? ‘İzin aldım’ deyip, dosyayı başsavcılığa tercüme etmek dahi neyin nesi? Yeniden ne kumpasların peşindeler? Çok degaje söyleyelim. Sunulan mahkumiyet kararı, türel değildir, vicdani değildir, ahlaki değildir. Bu, tamamen siyasal tıpkısı karardır. Dokunanın elini yakar.”

“Her şey bulutsuz bildirme ortadadır”

Davaya vekil evvel hakime dosyadan halk çektirildiğini iddia eden Öztrak, şunları kaydetti:

“Davaya gezmen aynı bilgili atanmış. Milletin iradesini gasbetme girişimi başlamış. Bu olayın kuşkusuz başladığı galiba. Tayin İçişleri Bakanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımıza dokunaklı şekilde hakaret etmiş. şehremini de, bu hakarete bire bir cevabı olup olmadığı sorulduğunda, ‘asıl ahmaklığın, 31 Mart’ta seçimin fesih edilmesi olduğu’ cevabını vermiş. Yapılanı tarif etmiş. Davaya atanan gezici bilgili da, belediye başkanımızın sözlerinin muhatabının, YSK üyeleri olmadığını kabul etmiş. Bunları da avukatların ısrarı konusunda tutanağa buyurmak zorunda eskimiş. Demin kanaati hakeza olan tıpkı hakimin, vermesi müstelzim değişmeyen nedir? Beraattir. Amma bu kanaatin sahibi bilge, bire bir İstanbul mülk başkanımıza yaptıkları kabil Büyükşehir Şehremaneti Başkanımız hakkında bile, mahkumiyet kararı vermiş. Deminden bu hakimin, bu savcının DÜRÜST Tümen’li yöneticilerle, klan kabile fotoğrafları ortalığa dökülmeye başladı. Şaşırdık mı? On Paralık şaşırmadık. Herhangi Bir husus çıplak bildirme ortadadır. Mahkum edilmek istenen, belediye başkanımız değildir. Mahkum yapılmak maksut, 16 milyon İstanbulludur. 16 milyon İstanbullunun iradesidir. Şehremaneti Başkanımızı 16 milyon İstanbullu seçti. Hem dahi tıpkı birlikte değil, iki el seçti.”

“Politik yoksunluk yaratacak ayrımsız mahkumiyet verildi”

31 Mart Mahalli İdare Seçimlerinde, İstanbul’u 21 bin 462 oyla kazandıklarını, 23 Haziran’da tekrarlanan seçimlerde farkın 806 bin 426’ya çıktığını hatırlatan Öztrak şu ifadeleri kullandı:

“Tek edepsizce, yüzlü yüzlü ‘seçimi çaldılar’ diyerek, nahak, hukuksuz seçme tekrarlatanlar yargılandı mı? Hayır yargılanmadı. Bu süreçte yaşadıklarını anlatan milletin seçtiği belediye başkanına, ‘ahmak’ diye niteleyerek taşlama fail nasıp icra vekili yargılandı mı? Faydalı o dahi yargılanmadı. Ama eksiksiz bu yaşanan adaletsizliğe, kendine hakaret eden atama bakanın yaptıklarına, ‘ahmaklık’ diyerek karşılık veren uray başkanımız yargılandı. Yetmedi tıpkı dahi üstüne siyasal mahrumiyet yaratacak bir mahkumiyet verildi.”

“Tarihten ibret çıkarmayanlara, bilcümle bire bir şeyleri yapıp, değişik akıbet bekleyenlere, milletimiz tıpkı posta elan en sakil şekilde sandıkta cezasını kesecektir.” diyen Öztrak, “Meşum planlarıyla ulus iradesine darbe vurmaya kalkanlara, dünya sakil yumruk oyunu şampiyonu Mike Tyson’ın şu sözünü da hatırlatalım, ‘Ağzına yumruğu yiyene büyüklüğünde, Herkesin aynı planı vardır.’ Saraydakiler ne kadar kaknem planlar yaparsa yapsınlar, sandıkta milletten yiyecekleri yumruklardan kaçamayacaklar. Bizim bundan en ufak şüphemiz bulunmayan.” diye niteleyerek konuştu.

Öztrak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Adaleti arkalamak, hakkı korumaktır. Hakkı korumak, halkı korumaktır. Türe sadece adaletle korunur. Tığ adaleti korumaya, hakkı korumaya, halkı korumaya bitmeme edeceğiz. Uray Başkanımız Ekrem İmamoğlu, görevinin başındadır. 16 milyon İstanbulluya hizmete devam edecektir. Geçkin İstanbul Saraçhane’da, demokratlık aşığı 6 partimiz, adaleti, hakkı, hukuku arkalamak için aynı araya geldi. O açık bir tamam partilerden on binlerce İstanbullu milli iradeyi istimal kararlılığını gösterdi. Sayın genel başkanlar, demokrasimizi koruyup, kollama, kavim iradesine topluluk çıkma kararlılığını, Bire Bir kere daha beraberce ortaya koydu.”

“Sözde baba, binnetice geçkin tutuklandı”

6 yaşındaki ayrımsız kız çocuğuna taciz iddialarına da değinen Öztrak, “Genel başkanımız, milletin vicdanının bereketli sesi olunca, Doğruluk Bakanlığına yürüyünce, ‘Ey Hükümet, henüz neyi bekliyorsun?’ diye bağırınca, binnetice mahkemeler aşama kovmak zorunda kaldı. Çocuğa senelerce saldırı eden anormal ve bu tecavüze icazet veren sözde cet, nihayet esbak tutuklandı.” diye niteleyerek konuştu.

“Türkiye’nin krala değil kurala ihtiyacı var” diyen Öztrak, kuralsızlığın belirsizliğe, belirsizliğin güvensizliğe, güvensizliğin istikrarsızlığa bozukluk olacağını, istikrarın olmadığı yerde dahi envestisman olmayacağını öne sürerek şöyle konuştu:

“Artık ülkemize, ziyan etmek, hisse senedi ve istihdam yaratacak, teknolojik dönüşümü sağlayacak, yeşil ekonomiye yardım yapacak, sürdürülebilirlik projelerini destekleyecek, bozulmamış dünyalık gelmez oldu. Aracısız yatırımlar bile gelmiyor. Bu yılın ilk 10 ayında ülkemize gelen, kesin aracısız yatırımlar yemeden içmeden 6 milyar 300 milyon dolar. Buna rağmen ne olduğu tanınmayan, iş ve istihdam yaratmayan, sürdürülebilirliği berbat, kaynağı belgisiz görüntü girişi ise 21 milyar dolar. Küresel piyasalardan ekonomiyi zehir yönettiği amacıyla para bulamayan hükümet, elan mazi koro halinde hakaretler yağdırdıkları Körfez şeyhlerine zaman avuç açtı.”

Soruları yanıtladı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı için aday olma ihtimalinin yükseldiğine yönelik iddiaların sorulması üzerine Öztrak, şunları kaydetti:

“Tığ söylemekten bıktık, siz sormaktan bıkmadınız. Sürecin kuşkusuz işleyeceği kesin. Altılı masanın reisicumhur adayı nerelerde yazıldığı mahsus sıfır politika mühendisliği senaryoları ile tek ant belirlenmeyecektir. Kaide bellidir, usul bellidir. Cumhurbaşkanı adayımız altılı ganyan masadaki partilerin genel başkanlarının eş kararıyla belirlenecektir. Şunu açıkça ifade edeyim, altılı masanın adayı Türkiye’nin 13’üncü Cumhur Reisi olacaktır.”

MHP Umumi Başkanı Oran Bahçeli’nin, İmamoğlu’na verilen mahkumiyet kararı hakkındaki değerlendirmesinin sorulması üstüne Öztrak, “Sayın Bahçeli da atama bakanlar dahi bu işleri bıraksınlar. Temel seyyah hakimin, savcının kudret partisi mensuplarıyla çektirdikleri fotoğraflara tıpkı baksınlar. Ondan sonraları Topluluk İttifakı’nda masanın altındaki ortaklarının söylediği, ‘hususiyet siyasetin köpeğidir’ sözlerini da aynı değerlendirsinler. Sayın Bahçeli kıymetlendirme yapacaksa temel bunlara tıpkı yorum yapsın.” dedi.