Diyarbakır Cezaevi’nin tabelası 42 yıl sonradan indirildi! Müzeye dönüşecek

Kentte 1972 yılında yapımına başlanan Diyarbakır Delik, 4 Orak Ayı 1980’de açıldı. Hapishane 12 Eylül 1980 sonrası askeri yönetime devredilerek “Sıkıyönetim Askeri Mapushane” olarak kullanıldı. Cezaevinin adı 12 Eylül askeri darbesinden sonra yaşanan işkencelerle anıldı. Hapishane için bir nice dokümanter çekildi ve tezkere yazıldı. Türe Bakanlığına 9 Mayıs 1988’bile devredilen hapishane, tıpkı süre öncesine büyüklüğünde ceza infaz kurumu adına kullanılmaya bitmeme etti. Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 Orak Ayı 2021’birlikte kenti ziyaretinde “Mukaddema uzunca benzeri aktarılma adı zulümle, işkenceyle, yabanlık dışı muameleyle anılan Diyarbakır Mahpushane’ni geçenlerde boşaltıyor ve kültür sarayı adına sizlerin hizmetine sunuyoruz.” açıklamasının arkası sıra başlatılan çalışmalarda dün somut etap atıldı.

TURİZM BAKANLIĞI’NA DEVREDİLDİ

Cumhur Reisi Erdoğan’ın şişko küşat ve bazı ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği kentte, “Hak Bakanlığımız, cezaevini tamamen boşalttı. Bugün itibarıyla kodes, Adalet Bakanlığımızdan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza devredilmiştir. Bir Vakitler birçok acılara, zulümlere, çığlık hatıralara konu olan Diyarbakır Mapus binası bundan sonra hem yeti hem da değişik alanlarda canlılık icra mekanı yerine hizmet verecektir.” açıklamasını yaptığı saatlerde Türe Bakanı Bekir Bozdağ, müze yapılmak için mülkiyeti Türe Bakanlığından Firez ve Turizm Bakanlığına devredilen Diyarbakır Cezaevi’nin kapısını kilitleyip, anahtarını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a tasdik etti. Diyarbakır Hapis’nin tabelası bile zaman indirildi.

“BURANIN MÜZE YAPILMASI SONUÇ BASAMAK ÖNEMLİ”

Siyasetçi ve yazar Söz Bozyel, 1982-1987 yılları ortada 5 yıl bu cezaevinde kaldığını belirtti. “O ahit Türkiye genelinde darbe rejimi hakimdi. Çarpış rejiminin bilcümle kötülükleri yeryüzü aheste haliyle Diyarbakır Mapus’ne yansıyordu. O dönemde burada eşi aynı görülmemiş adamlık dışı çalışmalar yapıldı.” ifadelerini kullanan Bozyel, çokça sayıda kişinin evet hayatını kaybettiğini evet dahi sakat kaldığını belirtti.

İnsan onurunun aşağılandığını dile getiren Bozyel, hem kendilerinin hem ailelerinin hem bile toplumun nazik kesiminin bu süreçten zıt etkilendiğini tabir etti. Bozyel, “Burayı topluluk itibarıyla tıpkısı yağız bap ve esmer periyot namına değerlendiriyorum. Eş süreçlerin tıpkı henüz tekrarlanmamasını diliyorum.” dedi.

Diyarbakır Dam’nden çıktıktan bilahare “Diyarbakır 5 No’lu” kitabında cezaevinde yaşanılanları yazdığını anlatan Bozyel, “Daha geçmiş buranın kapatılması ve müzeye dönüşmesi konusunda iri uğraş verdik. Hükümet bu konuya müspet bakıyordu. Gelinen aşamada buranın boşaltılması geç da olsa muhteşem. Bura baştan dizayn edilirken, burada etkili insanların deneyimlerinden, âdem hakları savunucularından ve analog deneyimlerden sabık ülkelerin deneyimlerinden faydalanılması gerekiyor. Toplumun geleceği ve ati nesillerin benzeri daha analog deneyimleri yaşamaması üzere buranın müze yapılması serencam adim heybetli.” şeklinde konuştu.

“İNSANLIK ONURUNUN İADESİ”

Henüz 16 yaşındayken girdiği Diyarbakır Askeri Mapus’nde 7 sene küsurat Temel Strateji Araştırma Merkezi Başkanı Abdurrahim Mavi bile Cumhur Reisi Erdoğan’ın mazi gerçekleştirdiği ziyaretin, degaje kitleleri kıvançlı ettiğini bildiklerini ifade ederek, bu ziyarette Diyarbakır Cezaevinin mülkiyetinin müze geçmek amacıyla Ekin ve Turizm Bakanlığına devredilmesinin büyük olduğunu belirtti.

“Duyarlılık gösteren Cumhur Reisi’mıza şükranlarımızı sunuyoruz. O dönemde 16 yaşındayken cezaevine girmiş ve 23 yaşında intişar biri namına hala yaşıyor olmamız ve sıradan buna şehadet etmemiz bizi ziyadesiyle mutlu etti. İnsanlık onurunun iadesi namına yorumlayabilme imkanımız var.” ifadelerini kullanan Gökçe, bu müjde verildiğinde o dönemde cezaevinde kalan, mağduriyet dinamik gâh kişilerle orada bulunmayı çok istediğini anlattı. Semavi, müzenin açılışına bayrak olabilecek biraz kişinin nida edilmesinin yerinde olacağını belirtti. Cumhurbaşkanı’nın bu konuda verdiği kararı “aynalı bire bir karar” kendisine değerlendiren Gökçe, cezaevinin tıpkı dakika geçmiş müzeye dönüştürülmesini beklediklerini kaydetti.

Hukuki Araştırma Derneği Diyarbakır Büro Başkanı avukat Mehmet Sıddık Çıpa dahi cezaevinin müzeye dönüştürülmesi kararını olumlu karşıladıklarını tabir etti. Yapılacak müzede bellek odalarının bulunmasını talep ettiklerini dile getiren Çipo, “Kütüphane ve müzakere odalarının bulunacak olması üstelik bizim için haddinden fazla müspet. Aynı zaman önceki faaliyeti girmesini umuyoruz. Cumhurbaşkanı’mıza ve devletin ilişik makamlarına müteşekkir olduğumuzu ifşa etmek istiyorum.” diyerek konuştu.

Share: