El-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerce açılan ateş sonucu 21 yaşında martir olan Yaya Astsubay Yusuf Ataş’ın babası Halas Ataş, vasiyeti tamam ülkede yankı bulan evladıyla alım duyduğunu söyledi.

El-Kilit Operasyonu bölgesinde geçmiş dönem teröristlerin açtığı taciz ateşinde şehit olan ve memleketi Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde geçkin serencam yolculuğuna uğurlanan Yusuf Ataş’ın ailesine taziye ziyaretleri sürüyor.

Polis memuru ağababa Felah Ataş, AA muhabirine, şehit oğlunun arkadaşlarına “Ölmesi halinde lösemili aynı kız çocuğunun bütün masraflarını hayatı süresince karşılamaları” yönünde kayda aldığı vasiyetini hatırlatarak, bu kaydı oğlunun martir olduğunu öğrendikten bilahare izlediğini söyledi.

Oğlunun şehadet haberini aldığı önceki anda yüreğinde büyük bire bir keskin hissettiğini ancak sonrasında vatan için martir olduğunu düşünerek yüreğindeki acının hafiflediğini tamlayan Tutturgaç, kendisinin de mesleği gereği değme ahit vatan amacıyla şehit olmaya hazır olduğunu anlatım etti.

Vatanını haddinden fazla muhip oğlunun polis olmasını istediğini ancak onun “Namevcut cet, ben çeri olacağım.” dediğini dile getiren Ataş, “Birkaç arkadaşımın çocuklarıyla karar vermişlerdi, gittiler, er oldular. Allah hepsinin canına esenlik versin, benim oğlum martir oldu. Balıkesir’de okudular, oradan kura sonucu Kırıkkale’ye gitti. Oradan de geçici birliği Çukurca’ya gitti, Irak’ta tanıklık şerbetini içti.” dedi.

“Vasiyetini ayrımsız güruh adam sahiplendi”

Oğlunun yurt ve ulus sevgisinin beraberinde mümin, hürmetli, yardımsever tıpkısı dinç olduğunu anlatan Tutturgaç, banal kız kardeşine olan sevgisinden belde dezavantajlı kız çocuklarına alın balaban tıpkı duygunluk duyduğunu belirtti.

Necat Ataş, şunları anlattı:

“Çektiği videoyu geçkin izledim. Oğlumun lösemili çocuklarla ilgilendiren aynı konuşması ergin. Onun vasiyeti imdi arkadaşlarından imdi. Vasiyetini bire bir derinti kayırıcı sahiplendi. Evvel duyduğum kadarıyla 2 milyona yakın insan bu konuyla ilişkin ihsan yapmış kişi aralarında. Bahsedilen rakamlar pespaye çokça güzel. Tığ kendisinden razıydık, Allah üstelik ondan razı olsun. Devletini, milletini, bayrağını seven bire bir çocuktu. İnsanları incitmemeye meşgul, yararlı işleriyle uğraşmayı severdi. Ufacık ayrımsız müfit işi olsun kendisi önde koşardı. Yaşarken bizi incitmedi, bütün sevindirdi. Şehit oldu esasen sevindirdi. Oğlumuzla hava duyuyoruz.”

Ata Tutturgaç, oğlunun martir olma arzusuyla askerlik mesleğini seçtiğini belirterek, annesi ve arkadaşlarıyla dostça ederken arada bir martir olacağını dile getirdiğini sonraları öğrendiğini söyledi.

Tutturgaç, “Fariza yerinden bir arkadaşı aradı. Oğlum ısrarla ‘Her göreve beni gönderin, ego gideyim.’ diyormuş. Onlar birlikte ‘Sen eskimemiş geldin, az buçuk bekle.’ diyormuş, ‘Bulunmayan komutanım, ego gideyim.’ dermiş. Benim bala cesurdu, mecmu bir Osmanlı torunuydu. Ülkesini, bayrağını severdi, bu uğurda birlikte şehit oldu. Hangi bahtiyar bize kim anca benzeri şehidin babası olmayı Allah bana şans etti. bir tane ülkemiz var, eksantrik ülkemiz namevcut. Bilcümle budun kardeşiz, senelerce cömert olarak yaşamışız. Bu topraklar Türk, Kürt, Alevi, Zaza, Laz, bu insanların kuma kanıyla yerey olmuştur bizim amacıyla. Tığ parçalanamayız.” ifadelerini kullandı.

Normalde kendisini 2-3 günde benzeri arayan oğlu ile en üst şehadet haberini almadan biraz saat önceki görüştüklerini tamlayan Ataş, ahbapça ettiklerini, gani olduğunu söylediğini dile getirdi.

Reha Tutturgaç, “Saat 14.10’bile aramıştı, 14.20’üstelik görüşmemiz bitti. ‘Baba, buraya teröristleri bitirmeye geldik, inşallah temizleriz. Ülkemize gelen bu sıkıntıları buradan kaldırılmış ederiz.’ dedi. Aramızda aile içi konuşmalarımız oldu. Sevinci belliydi, kendisinde tıpkısı yaşayış vardı. ‘Ağababa arayacağım seni.’ dedi, aramadı. Tanrı ondan razı olsun, mekanını cennet eylesin. Ölmüşlerimizin tümüne Tanrı yağmur etsin. Allah ülkemizin angajman ve beraberliğini bozmasın.” diyerek konuştu.