“Asrın felaketi” yerine nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlere Hatay’ın Antakya ilçesinde eşiyle yakalanan ve enkaz altından kardeşleri yoluyla kurtarılan 49 yaşındaki İlknur Akpınar’ın tedavisi Edirne’üstelik sürüyor.

Antakya’üstelik evlerinde uyurken depremi hisseden Akpınar çifti, hariç çıktıkları esnada yıkılan duvarların altında kaldı.

Yaralanan İlknur Akpınar, enkazdan kardeşleri vasıtasıyla çıkartılırken eşi Hasan Akpınar ise öz imkanlarıyla üstündeki betonu kırarak kurtuldu.

Ambulansla ilk Dörtyol ilçesine oradan bile Adana’ya gönderme edilen İlknur Akpınar, bölgeye gelen damadı tarafından Edirne’ye getirildi. Trakya Üniversitesi Tababet Fakültesi Hastanesi’nde esen bacağından faaliyetler edilen Akpınar’ın tedavisi sürüyor.

– Sarsıntı anını anlattı

İlknur Akpınar, gazetecilere, depremin âdeta sallantılarla başladığını ve anbean hızlandığını söyledi.

Sarsıntıların ardından uyandıklarını anlatan Akpınar, emin namına gördükleri kapı önüne çıktıklarını fakat depremin yıkmacı etkisi nedeniyle bahçeye düşerek molozların altında kaldığını ifade etti.

Enkaz altında tahminî benzeri saat kaldığını anlatan Akpınar, şunları kaydetti:

“Ben bahçede molozların altında kaldım. O esnada eşimin konusunda üstelik molozlar düştü. ‘İmdat’ sesleri yankılanmaya başladı ve tümce özlük canının derdine düştü. Yakınımızda oturan kardeşlerim geldi, onlar beni molozların altından çıkardı. Sağlıklı bacağım 4 yerden münkesir. Çıkartıldıktan sonra geçmiş evvel Adana’ya getirildim, oradaki yoğunluktan hava damadım beni Edirne’ye getirdi. Burada faaliyetler oldum, bacağıma platin takıldı. Haddinden Fazla şükür iyiyim.”

-“Temas şeyimiz gitti”

Hareket anının aklından çıkmadığını gözyaşları ortamında anlatan Akpınar, “Temas şeyimiz gitti. Ego zade tahaccüm Hataylıyım, güzel memleketimiz gitti. Taş üzerinde taş kalmadı.” dedi.

Hasan Akpınar ise eşinin uyarısıyla yataktan kalktığını, kapının önüne geldiklerinde bulundukları kavuşum şapadanak çöktüğünü dile getirdi.

Çökmeyle birlikte eşinin bahçeye savrulduğunu ve üstüne duvarın düştüğünü tamlayan Akpınar, “Ego geriye akıllıcasına kaydım üzerime 2,5 metrelik zar düştü. Kendimi çıkartmak için duvarı kırmaya çalıştım, ellerim çığlık oldu. Ayağımı kurtardım, eşimin yanına gittim. O esnada eşimin kardeşleri geldi zorla oradan çıktık. Ego hakeza tıpkısı sallantı hayatımda yaşamadım, bizi yerle benzeri edene kadar zelzele durmadı. Allah’tan kızlarım o akşam ezanı evde değillerdi.” ifadelerini kullandı.

Akpınar, yapılan yardımlardan dolayı yetkililere ve iyiliksever vatandaşlara teşekkürname etti.

Yaralı depremzedeler TÜ Tababet Fakültesinde otama ediliyor

Ortopedi ve Sarsıntı Bilimi Ana Bilgelik Dalı Başkanı Prof. Dr. Çokluk Çopuroğlu bile depremlerin çabucacık arkası sıra bölgeye üniversiteden aynı sağlık ekibinin gittiğini söyledi.

Hareket bölgesinden sevkleri sağlanan yaralıların tedavilerinin Edirne’dahi sürdüğünü tamlayan Çopuroğlu, “Öz imkanlarıyla gelen hastalarımız de var. Şu anda 7 hastamızın gerekli tedavileri yapılıyor. Bazı hastalarımızın organ kayıpları var. Otama sürecinde psikiyatri bölümünden üstelik bindi alıyoruz. Çok şişman bire bir yadımlama. Ayrımsız tün yatarken eviniz, işiniz, aileniz var ama devrisi sabahleyin bunları hepsi metfun olabiliyor. O yüzden aheste tıpkı destek gerekiyor.” diye konuştu.

Sarsıntı bölgesindeki görevinin ardından Edirne’ye dönen Öğr. Gör. Eşref Selçuk da Türkiye’nin ayrımlı yerlerinden mevrut hekimlerle depremzedelere acul bire bir şekilde engelleme ettiklerini anlatım etti.