‘KÜRTLÜĞÜNÜZLE, DİLİNİZLE VE BU ÜLKENİN VATANDAŞI OLMAKLA ÇALIM DUYUN’
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ömerli ilçesindeki ziyaretlerinin ardından Dargeçit ilçesine geçti. Burada DÜRÜST Fırka Dargeçit kaza teşkilatının organize ettiği ‘Gençlik Buluşması’na katılan Vekil Soylu, Türkiye’deki farklılıkların Cenabıhak marifetiyle bizlere bire bir baylanlık adına bahşedildiğini anlatım ederek, şöyle konuştu:
“Kimimiz sarışınız, kimimiz karaca, kimimizin gözü ela, kimimizin gözü kahverengi, kiminin saçı haddinden fazla, kiminin benim kabil saçı namevcut, bazen Kürtçe konuşuyor, birtakım Arabi konuşuyor, kimi Türkçe konuşuyor, birtakımı Alevi, bazısı Sünni, tığ bunların hiç birini silme kabiliyetine erbap değiliz. Bunlar bize bahşedilen zenginliklerdir. Çoluk Çocuk, Müslümanlığınızla kurum duyun, Kürtlüğünüzle hava duyun, dilinizle çalim duyun, bu ülkenin vatandaşı olmakla alim duyun. Kardeşliğinizle hep bu arada alim duyun. Burada yaşayan civar insanları çok devir kaybetti, çoluk çocuk devir kaybetti, temel ve babalar ant kaybetti. Vakit Kaybetmeden zaman kaybetmediler, kimi çoluk çocuğunu bazen geleceğini, birtakımı okulunu, kimi öğretmenini, kimisi yolunu, bazısı tıpkı yerden benzeri yere ulaşmayı, birtakımı dükkanında satacağını, kimisi bilcümle Türkiye’yi dostça kucaklaşmanın zamanını kaybetti. Maalesef hakeza biraz diliminden geçtik. Yalnız siz kaybetmediniz. Bu ülkede bazısı inancından ortalık kaybetti, ötekileştirildi, kimileri enerjik esasen muhit, kimileri mezhebinden âlem, birtakım üstelik inancından etraf kaybetti. Amma bugün bulunmaz çoluk çocuk kızıl büyüklerim; Sabah Mardin Müzesi’ni gezdim. Orada Süryani cemaatiyle ahbapça ettik. Müzeden çıkarken Türkiye’nin birçok yerinden insanlar gelmişti Mardin’i gezmeye. Onlarla fotoğraflar çektik. Geçen hafta Diyarbakır annelerinin 4’üncü yılına girişiydi, onlara gittik. Oradan Lice’üstelik böyle tıpkı gençlik buluşmasında alay malay olduk. Nerede? Bundan tüm 5 bin yıl evvel Şişman İskender’in ordularını dinlendirdiği Birkleyn Mağaraları’nın olduğu noktada. Yani Dicle’nin doğduğu topraklardan birisinde, gençlerle birlikteydik. Sonraları mağaralara çıktık, halay çektik. Yıllarca zaman kaybettiniz. Birileri ‘bu mağaraların hakimi biziz’ dedi. Meğerse oranın hakimi Cenabıhak’tır. Biz kuluz. Neticede biz görürüz, gezeriz ama biz faniyiz. Zaman varız erte yokuz. Bundan kısa ayrımsız süre evvel Şırnak’ta Cudi dağında Hazreti Nuh’un, Nuh tufanından sonraları Hazreti Nuh’un gemidekilerle birlikte gelip konduğu Cudi Dağı’nda, yani insanlığın ikinci kat neşrettiği yerdeydik. 5 bin almanak benzeri ruz. Tığ dahi yaşlılarla bu arada gittik. İlk geçmiş onlar gittiler biliyor musunuz? 40 yıldır, 50 yıldır oraya çıkamamanın ihtimal da rövanşını alıyorlardı. Diyarbakır’da 2 peygamberin müşterek yattığı Eğil’birlikte bizim medeniyetimizin ve tarihimizin zenginliği Hazreti Zülküfil ve Hazreti Elyasa var. Dünyanın tek durumunda 2 peygamberin müşterek mezarlığını göremezsiniz. Biz iri tıpkı zenginliğin evlatlarıyız. DOĞRU Tümen iktidarı döneminde Türkiye huzura kavuştu. Biz etrafımızdaki coğrafyadan de sorumluyuz. Tığ hangi Irak’a sırtımızı döneriz, ne Suriye’ye, ne Pakistan’a, hangi Afganistan’a, ne Ortadoğu’evet, ne Ölçülü Asya’evet, ne Balkanlar’a tek birine sırtımızı dönemeyiz. Biz inşallah görürüz bunu ve bunun üzere himmet ediyoruz ama biz göremezsek dahi siz gerçekli göreceksiniz. Küçük Asya coğrafyası ve bu topraklar göreceksiniz, Suriye’ye de barışı ve huzuru getirecek, Irak’a bile barışı ve huzuru getirecek. Afganistan’dan Pakistan’a büyüklüğünde barışı ve huzuru getirecek.”‘İZMİR BELEDİYE BAŞKANI’NIN SÖYLEDİKLERİNE BAKMAYIN’Icra Vekili Soylu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Bronz Soyer’in 9 Ilkgüz etkinliklerindeki konuşmasıyla ait adına da, “Siz, İzmir Şehremini’nın söylediklerine bakmayın. Onlar bu konularda cehalet içerisindedirler. Osmanlı’yı ve öz geçmişimizi ihanetle suçlayan tıpkısı anlayışı bittabi kimsenin akseptans edebilmesi türlü değildir. Makul da değildir. Bu ayrımsız cehalettir. Gerçekten bu tamlık benzeri kutuplaştırma yahut kamplaştırmadır. Elbette bu kınanacak bir hadisedir. Tığ bunu kınıyoruz. Sakim söz, biberli meze sahibine aittir. Bu kadar macerasız. Tayyip Erdoğan bu ülkede Başvekil ve Reisicumhur olmadan önce bu ülkede insanlar şen tıpkısı şekilde ego dindarım diyemiyorlardı. Bu coğrafya, Şarki ve Güneydoğu Rum coğrafyası, Müslümanlığın arz ağır yaşandığı alanlardan tıpkı tanesidir. Anlayışı ile medresesi ile inancı ile bütünlüğü ile gerekseme duyulduğu alandır. Ama insanlar ben dindarım diyemiyorlardı, yani hür değillerdi. Korkuyorlardı. Zira 28 Küçük Ay yapılmıştı, tıpkı darbeydi. Tayyip Erdoğan öyle ayrımsız noktaya getirdi ki bu ülkeyi, kimseyi zat inancından, kişi kimliğinden, kişi budunsal başından, kendi mezhebinden, kendisini ifade etmesini sakladığı durumu ortadan kaldırdık. Amerika istediği devir Türkiye’nin kırık hatlarını tetikliyor, tığ dahi onlarla uğraşıyoruz. Tığ takkadak kalkınmayla, büyümeyle, gelişmeyle, özlük şehirlerimizin, kendi insanlarımızın standartlarını yükseltmesiyle uğraşıyoruz. Seçkin 10 yılda tıpkı darbeyle bizi 20-30 sene ferasetsiz götürdüler. Bize diyorlar kim; evet siz işe yaramazsınız, siz kimsiniz kim bu ülkeyi yöneteceksiniz, siz başaramazsınız, sizin yeteneğiniz bulunmayan. Deminden bal kadar tığ bu ülkeyi yönetiyoruz. Zaman bal kadar hububat koridorunda sıkıntı olduğu devir, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşta sorun olduğu zaman kimesne Amerika’yı herif namına koymuyor ama Recep Tayyip Erdoğan’ı âdem namına koyuyorlar ‘ne olursun bu problemi çözermişsiniz’ diyorlar. Almak ki tığ becerebiliyoruz, başarabiliyoruz. Onlar bizi biçmeye çalıştılar, bizi istikametimizden alıkoymaya çalıştılar. Tığ eksiksiz tersini yaptık. Onlar 17-25 Meyan darbesini yaptılar, tığ Marmara’yı açtık, Avrasya tünelini açtık, insansız gelgel araçlarını ve helikopterlerini ürettik, dünyanın bildirme büyük havalimanını hizmete açtık. Tek durmadık daima devam ettik. Onlar 6-8 Teşrinievvel olaylarını yaptılar, tığ Yüksekova Havalimanı’nı açtık, Tığ Güneydoğu Küçük Asya Bölgesi’nden terörü temizledik. Onlar bizi ayrımsız birimize düşürmeye çalıştıkça, biz kardeşliğimizi kucakladık” diye konuştu.
Sadık KAYAÇ-Adak DEVIR/MARDİN, –
