Akşener’den ‘İmamoğlu’ açıklaması: Değişmeyen, Türk demokrasisine vurulmuş darbedir

İYİ Fırka Umumi Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki duruşma kararına ilişik, “Bu karar, Recep Tayyip Erdoğan’ın seçme gündemidir. Bu değişmeyen, millet iradesine işlenmiş vesayetçi tıpkı müdahaledir. Bu değişmeyen, Türk demokrasisine vurulmuş benzeri darbedir. İktidar mensupları, sandıkla kaybettikleri İstanbul’u şiddet gücünü kötüye kullanarak düşüncesiz ahiz peşindeler” dedi.

İYİ Fırka lideri Akşener, TBMM’üstelik partisinin kol toplantısında konuştu. Akşener, Türkiye’üstelik kuvvet yoluyla oluşturulan cumhuriyet altını kriziyle yüz yüze olduklarını söyleyerek, “Budun ile şevket arasındaki bağı koparanların, devletin sahipliğini milletin elinden almaya kalkanların, ‘partili cumhurbaşkanlığı’ denilen ucube ayrımsız sistemle koskoca Türk devletini tıpkısı kişiye ve etrafındaki lehtar takımına hazır edeceğini düşünenlerin amil olduğu bu krizin sonuçlarını bundan sonra hayatımızın gelişigüzel alanında hissediyoruz. ‘Kimsesizlerin kimsesi’ olan semih çap anlayışımızın yerini, milletini kimsesiz bırakan ucube benzeri hile anlayışının aldığına üzülerek şahit oluyoruz. Temas çocuğun geleceği, herhangi bir gencin umudu, rastgele kadının güvencesi olan cumhuriyetimizi beğenmeyenlerin; çocuklarımızı açlığa, gençlerimizi mutsuzluğa, kadınları de endişeye mahkum ettiği benzeri sulu distopyayla savaşım ediyoruz” dedi.

‘HADDİNİZİ BİLİN’Türkiye’nin, bundan sonra münhezim semptomlar gösteren ağır sıklet feraset tarafından yönetildiğini belirten Akşener, “Maalesef empati, vicdan, yüklülük bilinci kabil insanca kavramlarla bağını ağız ağıza koparmış sosyopat tıpkısı dalavere anlayışıyla cebin karşıyayız. Bu benzeri temel. Bayağı bu gerçeği kudret mensuplarının gelişigüzel hareketinde, herhangi bir cümlesinde, herhangi bir kelimesinde endişe verici bir sıklıkla görüyoruz. Beceriksizleriyle fakirleştirdikleri asgari ücretlimizin, memurumuzun, emeklimizin maaşlarına yazmak zorunda oldukları düzenlemede dahi bu gerçeğe şahit oluyoruz. Nebati nazır, birbirinden laubali açıklamalarına geçtiğimiz günlerde tıpkısı yenisini henüz ekledi. Artık; tek terbiyesizce, bu milletin gözünün içine baka baka ‘Asgari ücretliye birlikte memura birlikte emekliye dahi ne verilse haklarıdır. Elverişsiz gelirliye geda fukaraya atfetmek bereket getirir’ dedi. Bu hangi utanmazlıktır, bu hangi saygısızlıktır? Hayırdır sayın nazır, sadaka mı dağıtıyorsunuz? Lütufta mı bulunuyorsunuz? Kendinize elkızı. Siz babanızın değil, milletin hazinesinin başında duruyorsunuz. Sülale şirketinizde içtimai etki projesi yürütmüyorsunuz; heybet yönetiyorsunuz, fehamet. Paramızı pul ettiniz, yetmedi. Gücümüzü on paralık ettiniz, yetmedi. İtibarımızı ağızlara sakız ettiniz, gine yetmedi. Şimdi dahi milletimizle numara mı geçmeye başladınız? Bu devlet sahipsiz değildir. Bu ülkenin sahibi ermiş ve cefakar Türk milletidir. O yüzden haddinizi bilin. Cıvık irinlenmiş izahat yapıp bu milletin nedeniyle oynamayın, vatandaşın sabrını üstelik giderayak henüz aşkın zorlamayın” diye konuştu.’BU KARAR, VESAYETÇİ MÜDAHALEDİR’İstanbul Büyükşehir Belediye Reisi Ekrem İmamoğlu hakkındaki duruşma kararına de değinen Akşener, “DÜRÜST Parti iktidarının ulus iradesini bastırmaya etkin bir vasilik rejimi olduğu bir sefer daha gözler önüne serildi. Yargıyı demokrasiye alın benzeri destek yerine kullanan 28 Küçük Ay zihniyetinin günümüzdeki temsilcisi olduğu bir el daha açığa daha çok. Seçimle alamadıkları İstanbul’u üste düzelteyim, seçimle alamayacakları İstanbul’u mahkeme kararı tarafından kabul etmek amacıyla tekrar bir rezilliğin peşine düştüler. Bu değişmeyen, Recep Tayyip Erdoğan’ın seçme gündemidir. Bu karar, budun iradesine yapılmış vesayetçi bir müdahaledir. Bu değişmeyen, Türk demokrasisine meftun ayrımsız darbedir. İktidar mensupları, sandıkla kaybettikleri İstanbul’u, mahkeme kararı gücünü kötüye kullanarak idraksiz kabul etme peşindeler. Senelerce avantadan seçim kazanmanın şımarıklığını yaşadılar. Yıllarca milletimize maraba muamelesi yaptılar amma 2023 seçimleri yaklaştıkça artık kaybedeceklerini anlamaya başladılar” dedi. ‘NASIL ERDOĞAN’IN YANINA KOŞTUYSAM EKREM KARDEŞİMİN YANINA KOŞTUM’Akşener antrparantez etki sonrası tezce İstanbul’a gittiğini hatırlatarak, “Bundan 20 sene ilk yaşadığı geçersizlik karşısında zahir Sayın Erdoğan’ın yanına koştuysam, bu nöbet da Ekrem kardeşimin yanına koştum. Bundan 20 sene önceki pekâlâ Emine hanımın yanına koştuysam bu misil da Istem kızımın yanına koştum. Linç edilmeye çalışıldığında lacerem Eksiksizlik Kılıçdaroğlu’nun yanına koştuysam, bu öğün da Ekrem İmamoğlu’nun yanına koştum. Bugüne kadar meydanı abes bulmanın şımarıklığıyla seçkin istediklerini yaptılar. Geri kendilerine yapılanları bugün Ekrem başkana yapmaya kalktılar amma artık bu meydanın abes olmadığını Saraçhane’üstelik gördüler. Bugün hedefleri Ekrem başkandı. Bu yüzden, İYİ Parti kendisine biz dahi amasız fakatsız onun yanındaydık. Aynı saniye düşünmedik, aynı an gecikmedik, haberi alır almaz yola çıktık. Eğer bu esas erte dahi hedefine Mansur başkanı koyarsa bu posta da bir saniye irtical, ayrımsız dakika gecikmeden onun yanında metin dururuz” diye konuştu. ‘TÜRKİYE’NİN KURTULUŞUNUN ANAHTARI’Milletin iradesine cesaretle ehil çıkmaya devam edeceklerini ve demokrasiden ödün vermeyeceklerini vurgulayan Akşener, “Türkiye’nin zenginliğe, mutluluğa ve huzura kavuşmasının garantisi güçlendirilmiş milletvekili sistemdedir. Türkiye’nin kurtuluşunun anahtarı budur. Egemenliğin, kaygısız ve şartsız milletin olması amacıyla bir tane kat budur. Vatandaşının ne söylediğinden, ne düşündüğünden, kime görüş verdiğinden, birtakım sevdiğinden korkmayan, kendine ve milletine güvenen bir dalavere anlayışı güçlendirilmiş saylav tümce ile mümkündür. İstisnaların değil kuralların olduğu, imtiyazların değil hukukun işlediği, torpilin değil liyakatin gözetildiği, adamına göre değil milletimize göre kurulan, adaletli tıpkısı uyum güçlendirilmiş parlamenter tümce ile mümkündür. Ekonominin yarattığı tahribatın giderilmesi, yasakların namına özgürlüğün konuşulması, sosyal yaralarımızın iyileşmesi, zorbalığın yerini adalete bırakması güçlendirilmiş vekil cümle ile mümkündür. Zaman ilk kânun umutsuzluk vakti değildir. Ayakyolu artık mücadele ika vaktidir. Milletimize yaşatılan haksızlıkların hesabını istifsar vaktidir” dedi.