KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerin ardından bölgeye gelen Tokat’ın Münasebet Şehremini Erdoğan Yılmayan, 10 gündür depremzedeler amacıyla çorba yapıp, çay demliyor. Yılmayan, “Bizim dükkanın anahtarı bulunmayan, 12 saat değil, 24 saat açığız. Gönüllü guruplarımız devamlı evlere bakım götürüyorlar” dedi.
Tokat’ın Ilişki Belediye Reisi Erdoğan Yılmayan, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremden bilahare yardım malzemeleri ve işçilerle bölgeye geldi. İlk yerine Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesine giden Yılmaz, kontrol istirdat ekipleriyle depremzedeler amacıyla çorba yapıp, çay demledi. Burada 3 zaman artan Yılmaz, TIR’lara yüklenen malzemeyi Malatya’nın Yeşilyurt ilçesine taşıdı. Endüstri tipi ev, dev kazanlar ve büyük kamet semaverini Yeşilyurt’ta kaldırıma yerleştiren Yılmayan, pişirdiği çorba ve demlediği çayı kontrol kurtarma ekipleri, görevliler ve depremzedelere ikram ediyor. Depremde emrihak edenler üzere helva birlikte kavuran Yılmaz’ın ocağı, 24 saat süresince tütüyor. İsteyene çorba, isteyene çay ikram eden Yılmayan’ın hizmeti, depremzedeleri ve görevlileri dahi mutlu ediyor.
‘ORADAKİLER GELMEK İSTİYOR, BURADAKİLER BİZ GİTMEYİZ DİYOR’
Depremden aynı dönme sonraları arkalama amacıyla bölgeye geldiklerini belirten Erdoğan Yılmaz, “Tığ buraya geldiğimizde yeri üstelik hasbelkader bulduk, baktık açıklık var, erzak TIR’ımızı üstelik karavanlarımızı bile buraya yerleştirdik. Sabah bir çorba yapalım, iş kendini gösterir dedik. Tokat’ın Aksata ilçemizde kaymakamımız, tüm politik partilerin kaymakamlık başkanları ve Pazar ilçesindeki herkesin ahali emeği, ayn nurunu getirdik, can bu? Ablalarımız karye fırınlarında ekmekler yaptılar, bir belediye çalışanım bileziğini uzattı bana, ‘Kızım ben bunu alamam’ dedim. Ertesi çağ bozdurup getirmişti. O emanetleri elimizden geldiği büyüklüğünde hesabına ulaştırmaya çalışıyoruz. Personelimizin yarısı Ahzüita’bile, yarısı burada. Oradakiler, ‘Ne ahit geliyoruz?’ diye arıyorlar, buradakiler, ‘Biz gitmeyiz’ diyorlar. Malatya’dan yâran, arkadaşlar edindik. ‘Başkanım bir emriniz var mı’ diyor, bizimle bu arada burada sabahlara kadar oturuyorlar. Yani ulus olmanın tadını alıyoruz. Bari hakeza keder şeylerle almasak. Burada 50 şahsiyet fahri grubu kurduk. Onlar gidiyorlar, mahallelerde gerekseme sahiplerini tayin ediyorlar. Çünkü bu bire bir can, bu emaneti yerine aksettirmek ayrı benzeri vebal. Ne ailede kaç yavru var, uzanım hangi, bayağı, balaban? Bilahare köşe başıymış burası. Bizi de burada gören, ‘Emanetimi götürür müsünüz?’ deyip bırakıyor. Getirdiğimiz artıyor, azalmıyor. Güzeşte Elazığlı tıpkısı ağabeyimiz geldi. Memleketine giderken gelip burada çorba içmiş, devrisi zaman et getirdi. Bugünkü yaptığımız yahniye onun etini attık. Fahri gruplarımız kesiksiz evlere bakım götürüyorlar. Cenabıhak’a şükür, Cenabıhak bize bu memlekete, bu millete hizmet ika fırsatı verdi. Bunu üstelik kullanmak üzere dalgı uyumuyoruz” diye konuştu.
’24 SAAT AÇIĞIZ’
Deprem bölgesinde görevlilerin yükünü almak üzere çalıştıklarını tamlayan Yılmaz, şunları söyledi:
“Büyükşehir Belediyesi enkazla uğraşıyor, cenazelerle uğraşıyor. Gine bize burada bir vazifeli yoldaş verdiler. TIR’ların şoförleri hayrat üzere getirdiler, burada durumu görünce ‘Biz gitmiyoruz’ dediler. Çorbacı oldular, kimi bulaşıkçı oldu. 18 kişiyiz, karavanda yatıyoruz. Tanrı razı olsun, bize yer ayarladılar ama biz gitmek istemiyoruz. Zira bizim dükkanın anahtarı bulunmayan. 12 saat değil, 24 saat açığız. Benzeri da kamuda müteharrik, arama kurtarma yapan, güvenliği sağlayan arkadaşların de kez üstü, onlar yol değişiyorlar, geliyor yemeklerini yiyorlar. Çünkü onlar gidip bire bir yerde aşındırmak yiyemiyorlar. Onun üzere birlikte dükkanı kilitleyemiyoruz, kilitlemeyeceğiz bile böyle bitmeme edecek inşallah.”
‘BİZİ KIMSESIZ MÜ BIRAKACAKSINIZ?’
Çorba dağıtırken yanlarına mevrut birinin ‘Başkanım gidecekmişsiniz herhalde’ dediğini anlatan Yılmaz, “1-2 güne kadar Allah yıldız ederse gideceğiz’ dedim. ‘Bizi kimsesiz mü bırakacaksınız?’ dedi. ‘Madem anca, git diyene büyüklüğünde gitmiyoruz artık’ dedik. Çünkü hep burada elinden geleni yapıyor” diyerek konuştu.
“Bizim bire bir adetimiz vardır Tokat’ta, cenazemiz olduğu zaman kırkında lokma dağıtır, mevlitler okuruz” diyen Yılmayan, “Tığ da burada lokma dağıtacağız cenazelerimiz için. Çünkü bizim inancımıza bakarak, depremde ölenler şehittirler. Şehitlerin ardı sıra dualar edilir ve onlarla bitişik olma dileklerinde bulunulur. İnşallah Allah bizleri orada onlara bitişik paha. Tığ birlikte onların sevabına ereriz. Ben şöyle düşünüyorum. Hizmet tacını Allah istediğini başına hastalık, istediğinin esasen birlikte alır. Amade tacı başımızda bulmuşken değerlendirelim diye niteleyerek düşünüyorum” dedi.
